Telefonların ortaya çıkışının ve yaygınlaşmasının üzerinden hemen hemen yirmi beş sene geçmiş durumda. Koca bir çeyrek asır. Peki bu iletişim kurma noktasındaki dünyaya sunulan cihazlarda sizce de özgür müyüz?
Telefonlarda bulunan ön kamera, arka kamera, ses çıkış yerleri hatta şarj yerlerine varana kadar aslında hepsi sivil istihbarat ağı olarak kullanılabiliyor. Bunlar sadece telefonlarda değil, tablet ve bilgisayar gibi olan çipli tüm cihazlarda artık daha aktif bir şekilde rol alıyor.
Birinci basamak atıldıysa ikinci katmana geçelim mi?
Bu cihazlar günümüz siber istihbarat verilerinde dünyanın en büyük istihbarat şirketleri tarafından düzenli olarak veri toplama cihazları olarak kullanılıyor. Uygulamalarda size sorulan formalite izin ver butonuna siz izin vermezseniz dahi bilgilerinize erişim sağlanabiliyor.
Ee, ne olacak yani? Ben önemli birey miyim gibi sorular sorabilirsiniz. Evet haklısınız, belki siz kendinizi önemli görmüyorsunuz ama sistem sizi önemli saf veri kaynağı olarak görüyor. Sizin adınıza istedikleri gibi sanal şirketler kurabilir, gen moleküllerini inceleyebilir, dna kopyalamaları ve daha çeşitli bilimsel çalışmalarda bu verilerinizden yararlanabilirler. Bu sistemin başındakiler size her saniye gerçek hayatta ulaşamayacakları için ve karşınıza geçip sizin bilgilerinizi alamayacakları için sizin onların ayağına gitmenizi sağlayacak sistem geliştirdiler. Çip!
Artık hazırız 3. katmana geçebiliriz.
Peki nedir bu çip!
Covid zamanı dahi araçların üretiminin durma noktasına geldiği, teknolojik cihazların beyni olan, dünyanın ekosistemi içerisinde artık yer alan dışarıdan kontrollü ama içeriden sadece size ait olduğunu söyledikleri kişisel özgürlük alanınız. Bu telefon olabilir, arabanız olabilir hatta çipli mutfak robotunuz dahi olabilir. Evet özellikle elektrikli arabalar, bebek mikrofonları/kameraları, çocuk saatleri ve uzaktan kontrol edilebilen beyaz eşyalar da dahil!
Bu cihazlar dünyanın hangi yerinde olursanız olun aktif bir merkez tarafından daima kontrol altında tutulup istedikleri verileri saniyesinde sizden almaya yardımcı oluyorlar. Devasa bir güç devasa bir ordu, devasa bir atak!
Artık pişme noktasındasın, 4. katmanı atabiliriz.
Tamam buraya kadar anladım da ne olabilir sorusunu hâlâ anlamadım?
Lübnan’da ve Suriye’de yaşanan son örneğe bakalım.
İsrail ve Ortadoğu ülkeleri şu sıralar geçmişten günümüze kadar gelen beka savaşı veriyorlar. Bu savaşların kitlesel askeri hamleleri devasa rakamlarda gider olabiliyor. Dünyanın en güçlü ekonomisine dahi sahip olsanız, covid döneminde görüldüğü gibi 5 ay içerisinde yok olabilirsiniz. Hamleleri çok doğru, çok gerçekçi ve vizyoner yapmalısınız. Bundan 8 sene önce İsrail parlamentosunda aşırı sağcı parti sözcüsü, “Tank üretileceğine çip ürettirelim” dedi. 8 sene önce söylenen bu sözü şu sıralar Lübnan’daki telefon, iletişim, telsiz cihazlarının eş zamanlı olarak patlatılmasıyla görmüş olduk.
Olayda ölenlerden daha çok yaralananlar var ki zaten bunu istediler. Burada akıllara V For Vendetta filmindeki şu repliği getiriyoruz. “Bedenleri öldürebilirsiniz ama düşünceleri asla.” Amaç eş zamanlı olarak öldürmek değil, tüm halka korku psikolojisini verip olası direnişe destek vermemeleri, kendi hayatları için hükümetlerine, devletlerine baskı kurmalarının adımlarını attırmaktı.
Ölenlerin arasında askeri kanattan ve milletvekillerinden ve hatta onların çocuklarından olanlar da var. Seçilmiş X kişileri diyoruz biz bunlara.
Buradan yola çıkarsak günümüzde dünya savaşları artık topla tüfekle değil, siber saldırıyla, istihbarat gücüyle, akılla ve üretimle oluyor.
Üretmediğin her şeyin esiri olursun.
Not: Özellikle İstanbul’da görülen gece yarıları gibi başlayan Ay etrafında ve gökyüzünün muhtelif yerlerinde bazı ışık parlamaları görülüyor ve bir takım sesler duyuluyor. Bunların Starlink projesiyle veya Chemtrail, kimyasal spreyleme ile bir bağlantısı var mıdır? Chemtrail, yani sizin düşüncelerinizi duygusuzlaştırma,
Buraya kadar anladıysak size şunu soruyoruz o halde:
İstanbul gibi dünyanın merkezi olan bir yerin, medeniyetlerin en arzulandığı bölgenin gökyüzünde kendisini koruyan bir siber koruma kalkanı var mıdır? O gördüğümüz yansımalar o koruma kalkanına çarptığı için mi acaba gökyüzünde geceleri ufak çaplı renk patlamalarına neden oluyor?
Düşünün, düşünelim; gelişip