Sizce de Dünyadaki eko sistemle bilinçli bir şekilde oynamıyorlar mı ?
Fark etmiyor musunuz ? İnsan benlikleriyle değil artık hayvan benlikleriyle ve doğal afetlerle insanların karşısına çıkıyorlar.
Doğayı bir silah gibi kullanmak istiyorlar. Tabiatı bir ölüm makinası gibi göstermek istiyorlar. Olmayacak doğal afetleri tetikleyip insanları doğa ile savaşır hale getirmek istiyorlar.
Bir hedeften uzak herkesi Yaradana düşman kılmak için, Yaradanın yarattıklarıyla saldırmak istiyorlar.
Yediğimiz etlerdeki virüsleri daha fazla arttıracaklar. İçtiğimiz suların değerlerini daha fazla düşürecekler. Organik olan her gıdayı elimizden almak için topraklarımızı verimli arazilerimizi kurutacaklar. Şehirleşme hayatının giderek bir köle sistemine dönüşmesini, insanlara modernlik olarak gösterecekler. Konfor alanını terk etme sözleriyle yalan motivasyon konuşmalarını sosyal medyaya salıp milyonların karşısına çıkartmak isteyecekler. Bu konuşmalarda sadece yalnız kal yalnız yaşa yalnız devam et popülerliğiyle seni yalnızlığa daha sonra depresyona yönlendirecekler.
Hali hazırda bulunan denizin altındaki uyuyan kraterleri tetikleyecekler. Aktif fay hatlarını, belki de Volkanları harekete geçirecek; bunlarla atmosferde hava salınımının kirlenmesine ve bu yolla da yeni bir ticaret akımının başlamasına yön verecekler. Gaz maskeleri!
Belki de bindiğin arabalar bu volkanik püskürmelerden dolayı sismik dengeleri bozacak belli bir süre kullanılamaz hale getirecekler. Güneş enerjisinin yeteri kadar dünyamıza gelmesini engellemek için büyük bir volkanı faaliyete geçirip gökyüzünden aylarca çamur yağdıracaklar ?
Bunlar sizce “belki” sözlerimi ?
Sizce de bu “belki”ler için fazlaca oluşan tesadüfler yok mu?
ABD’de uçan uçaklardan çıkan tuhaf gazlar ve bunları gören insanlar. Bunun sonucunda ABD’de oluşan felaketler. Dubai’de iklime yapılan müdahaleler ve oluşan felaketler. Son dönemlerde çok noktada eş zamanlı başlayan teknotik hareketler…
Herkesi birbirine düşman kılma terimi ilk insandan bu zamana kadar var olan, soy, ırk, gen kavgalarıyla devam eden bir sisteme bağlıdır. Bu sistem insanın içerisinde nefis, hırs, arzu olarak gelişir ve en sonunda ben tanrıyım! Mesajına kadar ilerler. Bunun eşittir anlamı doyumsuzluktur!
Yukarıda yazdıklarım gerçekleşmemiş olsa dahi belki de plan bizleri doyumsuz hale getirip, sadece anlamsızca tüketip anlamsızca duygusuzlaştırıp ,anlamsızca ötekileştirmektir.
Belki de böyle olmuşuzdur ?
Karanlık bir kuyudan çıkıp Mısıra sultan olmak kulağa ne kadar zor geliyorsa bizde kendi içimizdeki potansiyeli fark edip kendinizi geliştirmeye devam etmeli ve şükretmeliyiz.
Dostluğa, arkadaşlığa, her ne olursa olsun güven duygusuna ve insan kalabilmeye.
Sağlıcakla kalınız…
Bu yazı yorumlara kapalı.